24 Mart 2016 Perşembe

LGBTİ politikası

LGBTİ bireylerinin politikadaki görünürlüğü 2000'li yıllarda başlıyor ve en son gezi parkı eylemleriyle beraber faaliyet göstermeye başlayan, içinde Beşiktaş belediyesi meclis üyesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği komisyon başkanı Sedef Çakmak'ın da bulunduğu bir grup aktivistin hayata geçirdiği sosyal faaliyetlerle artış gösteriyor. Sedef Çakmak bizlere LGBTİ bireylerinin siyasi hakları ve politikadaki konumundan bahsediyor;






Türkiye'de LGBTİ hareketi 1990'lı yıllarda doğmaya başlıyor. Tanınma ve görünürlük talebiyle doğan bu hareket zamanla örgütlenerek hak mücadelesine dönüşüyor. 20 yıldır Türkiye'de var olan bir hareket olmasına rağmen toplumsal muhalefetten aldığı güçle hızlı bir büyüme gösteriyor. 

1990'lı yıllardan itibaren siyasete katılım

Sedef Çakmak'ın ofisinden
İlk olarak 18 nisan 1999 tarihli yerel seçimlerde Demet Demir, belediye meclis üyesine adaylığını koyan trans birey olarak siyasette LGBTİ bireylerinin katılımını başlatmış oluyor.Hareketin kamusal alanda görünürlüğü bu girişimlerle beraber artış gösterdikçe, işçi sendikaları ve çeşitli toplumsal kuruluşlar destek olmaya başladılar. Bu kuruluşların da desteğiyle 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza kanunu'nun ayrımcılığı yasaklayan maddesine cinsel yönelimin girmesi için önemli bir gündem oluşturulması da başarıldı.

DEHAP LGBTİ haklarını savunacağını duyurdu


Demokratik Halk Partisi (DEHAP) 2003 yılında ''cinsel yönelimlerin farkındalığındann dolayı ayrımcılığa son verilmesi'' başlığı ile partinin bu alanda LGBTİ hakları için mücadele vereceğini duyurdu. DEHAP'ın bu hareketi  bazı diğer küçük partilerin de LGBTİ haklarına destek vermesine sebep oldu. Dolayısıyla bu küçük hareketler beraberinde politikada ''LGBTİ hakları'' farkındalığının artmasına sebep oldu.

Avrupa Birliği uyum süreci

Beşiktaş Belediyesi 
Ortaya çıkan ortak talep, başta Spod (Sosyal politikalar cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim çalışmalar derneği) olmak üzere, var olan LGBTİ kuruluşları ve dernekleri tarafından milletvekilleri ve kamuoyuna iletilmesiyle uyum süreci başlamış oldu. Bu döneme kadar siyasi partilerin çok azıyla etkileşime girmiş LGBTİ hareketi önemli bir siyasi baskı grubu haline gelmeye başladı. Mecliste LGBTİ hakları ve sorunları konuşulup çözümler aranmaya başladı.
Anayasa uzlaşma komisyonu'nda BDP ve CHP milletvekilleri cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadelenin anayasada yer alması gerektiğini savunurken AKP ve MHP'nin olumlu yaklaşmaması LGBTİ hareketinin anayasal taleplerini anayasa tartışmalarının merkezine oturttu. 2012 yılında Spod ve LGBTİ bireyler Anayasa uzlaşma komisyonuna taleplerini ilettiler . Bu taleplere Avrupa parlementosundan da destekler geldi.

LGBT Siyasi Temsil ve Katılım Platformu


(Google arşivden alınımştır)
Gezi eyleminin ardından İstanbul'da bulunan LGBTİ örgütleri biraraya gelerek LGBTİ Siyasi temsil ve katılım platformu fikrini ortaya çıkardılar. Bu proje LGBTİ'lerin yerel seçimlere ilişkin bağımısz ve ortak bir tutum sergilemesi için araç oldu. Platform aynı zamanda LGBTİ haklarının mücadelesine destek veren ve yerel politikalarını güncelleştiren bir yapı oluşturdu.LGBTİ'ler bu platform aracılığı ile yaşadıkları sorunları siyasi dile dökmeyi hedeflediler. Bu hareket LGBTİ bireyler için önemli tartışmaların da önünü açtı.


Platform'da LGBTİ hareketinin izleyeceği siyasi tavrın nasıl olacağı belirlenirken aynı zaman da siyasi yapılara LGBTİ'lerin politikaya katılımının siyasetin yapısını nasıl dönüştürüleceğini anlatmak amaçlandı.Bu platform sayesinde, her siyasi görüşten LGBTİ'ler bir araya gelerek siyaset ile ilişkilenmek yolunda fikir paylaşımı yaparak yol alıyor.




Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Multimedya haber
Görüntüler: Hande Yazıcıoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder