7 Mayıs 2016 Cumartesi

Ayrıştırılmış sosyal hayat

5 farklı cinsel yönelim, gök kuşağının 7 rengi kentin her bölgesini sarıyor. LGBTİ topluluğu çoğu zaman cinsel yönelimlerinin kabul görmemesi sonucu kendi özgür alanarı çerçevesinde yaşam alanlarını sınırlıyorlar. Bu yaşam alanlarına; vakit geçirdikleri restoranlar,kafeler,gece klüpleri alışveriş mekanları dahil ediliyor.  Toplumun oluşturduğu homofobi yaşam alanlarında nasıl bir ayrımı doğuruyor, LGBTİ bireylerin en meşhur adresleri nerede , LGBTİ Açelya Akgün bizler için anlatıyor;






LGBTİ topluluğu ayrımcılığa, nefret söylemlerine hatta cinayetlerine maruz kalan bir grubu oluşturuyor. Karşılaştıkları tüm bu zorluklar onları kendilerine ait bir yaşam alanı çizmeye itiyor. Ayrımcılıktan yakınırken korunmak adına kendi kendilerini ayrıştırırken buluyorlar. Bunun sonucunda ortaya eşcinsel barlar, kafeler ,alışveriş mağazaları ortaya çıkıyor. İstanbulda, özellikle gece hayatı ele alındığında LGBTİ bireylerin vakit geçirdiği bar'lar İstiklal caddesinde yer alıyor.İşte bu mekanların önde gelenlerinden sadece bir kaçı;



İstanbul'daki gay barlar, Avrupa'nın heryerinde rastlanabilecek örneklerinden farksız. Genelde iyi eğitimili ve zengin kişilerce işletiliyorlar. Avrupa'ya göre biraz daha pahalı olsalar da aradaki müzik sistem kalitesi bu özrü kapatır. 




Prive eşcinsel gece klübünden bir kare
PRIVE: İstanbul'un en eski gay-barlarından biri olan Prive, yabancı ve Türkçe pop müzik ağırlıklı müzikler çalıyor. Hafta arası da çok meşgul olan bu klub geceleri 01'den sonra en hareketli dakikalarını yaşıyor. Genellikle eşcinsel bireylerin ziyaret ettiği bir mekan olsa da heteroseksüel çiftlerle de karşılaşma olasılığınız yüksek. Diğer gece klüplerinde yaşanan homofobik tartışmalara rastlanmıyor ve LGBTİ bireyleri özgürce eğlenebiliyor.



Address İstanbul 
ADDRESS: İstiklal Caddesinde bulunan address gece klubü; bekarların, partner arayanların popüler buluşma noktası. Gece 23'den sabaha karşı 5'e kadar müşterilerine hizmet sunan mekanda dansda edilebiliyor. Güzel manzaralı terasa sahip bu bar aynı zamanda her çarşambaya özel dragşov'ları ile de ünlü. Tabii haftasonu çıkmayı tercih edenlere her haftasonu özel dans gösterileri ve animasyon şovlar da sunuluyor.




Limbo Concept
LGBTİ bireyler günlük hayatta ayrımcı söylemlerle karşılaşmaktan çok şikayetçiler ve alışverişten keyif alabilmek için bu tür durumlarla karşılaşmak istemiyorlar. LGBTİ hareketine gönül veren insanlar ise bu yönde kolaylık sağlamak adına mağaza işletiyorlar. Bu mağazalardan İstanbulda en popüler olan ise ''Limbo Concept'';


Beyoğlu,İstiklal caddesinde bulunan mağaza; Türkiye'nin resmi olarak ilk LGBTİ mağazası olarak 2014 yılının başlarında hizmete giriyor. Sevimli dükkan Galatasaray meydanına civarındaki ünlü Aznavur Pasajının zemin katında yer almaktadır. 




Mağazadaki ürünlerden birkaç örnek
Daha çok hediyelik eşya ve aksesuar türü ürünlerin bulunduğu mağazanın ürün yelpazesinde şunlar yer almaktadır: Tekstil ürünleri (şort, ceket, kot pantolon, tişört vb. ) hediyelik eşyalar, ev aksesuarlarının yanı sıra, tüm dünyada LGBTİ bayrağı olarak sembolleşen gök kuşağı bayrakları, şemsiyeler, rozetler, yaka rozetleri, bileklikler, tişörtler, iç çamaşırları, fularlar, kemerler, küpeler. LGBTİ bireylere özel bileklikler, muglar, rozetler, çakmaklar ve tabakalar.








Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Multimedya haber

Kamera : Gözde Yazıcıoğlu

29 Nisan 2016 Cuma

Kendilerine ait dilleri var : Lubunca !

Yaşadıkları toplum içerisinde ayrımcılığa ve nefret söylemlerine maruz kalan LGBTİ bireyleri yaşadıkları zorlukları en aza indirmek için kendi aralarında ''Lubunca '' adı verilen dili kullanıyorlar. Lubunca' nın kökeni 18.yy'a dayansa da günümüzde transeksüel bireyler tarafından geliştirilmiş ve şuan bütün LGBTİ bireyleri tarafından kullanılıyor.400 kelimeden oluşan bu dil'in bilmediğimiz yanlarını LGBTİ aktivisti Can Peker bizlere anlatıyor;




Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Sesli foto röportaj

22 Nisan 2016 Cuma

'' İnterseksler de vardır! ''

İnterseksüellik, hem erkek hem de kadın cinsiyet özelliklerine sahip olan bireyleri kapsayan bir cinsel yönelim. İnterseksüellik, doğuştan birden fazla genital organ ve üreme organına sahip olunan, biyolojik bir durumu da ifade ediyor. İnterseksüel bireyler kendini keşfedebilecek yaşa geldiklerinde, cinsel kimliği hakkında doğru kararı verip operasyon geçirebiliyorlar. Biyolojik bir durum olsa da interseksüellik artık cinsel yönelim kategorisinde LGBTİ topluluğuna dahil edildiler. İnterseks ve trans erkek olan Ege Dimos T. interseksüelliğin bilinmeyen yanlarını bizlere anlatıyor;




Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Video haber


16 Nisan 2016 Cumartesi

Çalışma hayatı ve LGBTİ

LGBTİ hareketinin gelişmesi, LGBTİ bireylerin iş hayatında daha fazla yer almasına ve karşılaştıkları zorlukları dile getirmelerine olanak sağlamıştır. Çalışma hayatında LGBTİ görünürlüğünün artmasıyla beraber hak talepleri de artış göstermiştir. Fakat halen daha bazı meslek gruplarında LGBTİ bireyleri cinsel yönelimlerini açıkladığında büyük zorluklarla karşılaşıyor. Eşcinsel avukat Ş.K hukuk alanında LGBTİ bireylerin yaşadığı zorlukları bizlere anlatıyor;

LGBTİ bireylerin çalışma hayatındaki görünürlüğü arttıkça yaşadıkları ayrımcalığın şiddeti de artış göstermeye başlamıştırç Çalışma hakkı ve özgürlüğü, ekonomik ve sosyal haklar kapsamı içerisinde, bireyin en temel haklarındandır ve herkes gibi LGBTİ bireyler de maddi rahatlığını sağlamak, üretime katılmak için çalışmak zorundadır. Çalışma hakkı anayasal bir hak olmasına rağmen LGBTİ bireyler açısından bu hak halen ülkemizde mücadele edilmesi gereken bir konudur. Yasalarımızda çalışma hayatında ayrımcılık yapılması yasaklanmış olmasına rağmen, LGBTİ bireyler halen ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.Bu ayrımcılık örnekleri işe alma, işten çıkarma, terfi, maaş belirleme ve görev atamaları gibi kurumsal politika ve kararlarda ortaya çıkan ayrımcı uygulamalar kadar kurumsal politikaları içermeyen, sözlü/sözsüz taciz ve düşmanca davranışları da içermektedir.
(Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve
 Cinsel Yönelim Çalışmaları
Derneği istatistikleri)


İş hayatında bir çok LGBTİ bireyi var. Kimi gizli kimi alenen yaşıyor cinsel yönelimlerini. Ama her sektörde boy göstermelerine rağmen hukuk hala gayler için kaygan bir zemin. Moda, reklamcılık, pazarlama gibi alanlarda at koşturabilseler de, ciddi takımların, kalın enselerin dünyası avukatlar camiasında gaylere hala yer yok.

( Spod derneği istatikleri)
Günümüzde çoğu eşsinsel hukukçu, hukuk bürolarının patronları karşısına çıkmaya bile cesaret etmeden, akademisyenliği seçiyor. Avukatlık aslında cinsellik kokan bir meslek. Toplantılarda, kadın erkek figürler karşı karşıya geldiğinde, tartışılan konudan ziyade cinsiyetler arasındaki çekişmeyi görmemek imkansız.




Hukuk dünyasında LGBTİ


(Ş.K 'nın çalıştığı hukuk bürosundan)
Ş.K bir eşcinsel ve İstanbulda bir hukuk bürosunda çalışıyor. Çok başarılı bir avukat olmasına rağmen, işe alımdan, çalışma safhasına kadar cinsel yönelimi konusunda çok fazla ayrımcılığa maruz kalmış. Halen daha ofis ortamında iş arkadaşları arasında zaman zaman alay konusu olduğunu söylüyor. Müvekkilleri ile arasında olan ilişkide de cinsel yönelimleri bazen iş kaybına sebep oluyor.

Türkiye'de var olan homofobi kendini iş hayatında çok baskın bir şekilde gösterdiğini söyleyen Ş.K, çoğu Türk patronun işlerini bir eşcinsel'in takip etmesini tercih etmediğini ekliyor. Aynı zamanda Adliye, Bakanlıklar, Noter gibi yerlerde bir eşcinselin iş görmesinin çok zor olduğunu ve had safhada yadırgandıklarını söylüyor. Sürekli dedikoduya maruz kaldığını hisseden Ş.K böyle bir ortamda çalışmanın, işinizi çok sevseniz de katlanılamayacak bir durum olduğunu ifade ediyor.

Bireyin başarısının yüksek olması, donanımın güçlü olmasının çoğu zaman hiç bir şey ifade etmediğini söylüyor.Daha mülakat aşamasında LGBTİ olduğu anlaşılır anlaşılmaz cv'sine bakılmadan reddedilen çok kişiye şahit olmuş.



(Ş.K ' nın çalıştığı hukuk bürosundan)

''Türkiye’deki çalışma hayatı açısından en yüksek kurum olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise istihdamda LGBTİ ayrımcılığına ne yazık ki halen çok yabancıdır. LGBTİ bireylerin işyerinde yaşadıkları ayrımcılıkların araştırılması konusunda iş müfettişleri LGBTİ kavramına uzak oldukları için yeterli araştırmayı yapamamaktadırlar. Çalışma hayatında LGBTİ bireylerin varlığı su götürmez bir gerçek olmasına rağmen LGBTİ bireylerin yaşadıkları ayrımcılıklar konusunda Bakanlık tarafından yapılmış bir araştırma ya da çalışma halen bulunmamaktadır. Bu bağlamda LGBTİ örgütleri olarak ekonomik ve sosyal hakların kazanılması açısından geniş katılımlı toplantı ve çalışmaların yapılmasıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na hak ve taleplerin bildirilmesi ve istihdamda LGBTİ ayrımcılığına son verilmesi açısından sunulacak öneriler, çalışma hayatında LGBTİ ayrımcılığının önlenmesini sağlayacaktır.''

Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Fotoğraf haber
Görüntüler : Gözde Yazıcıoğlu


6 Nisan 2016 Çarşamba

Eşcinsel kadınlar : '' İnsanlar bizden uzak dursun, kendi sapkın hayatlarını düzeltmeye çalışsınlar ! ''

Eşcinsel çift, Çisil Piyale ve Pınar Balçin ile eşcinselliğin kadın tarafını konuştuk. Çisil Piyale ve Pınar BalçinTürkiye'de kadın olmanın getirdiği zoruluklara ek olarak eşcinsel kadınaların bir de erkeklerin sapkın düşüncelerine maruz bırakıldığını söylediler. Ek olarak kadınların bir erkeğe muhtaç olmadığını tam tersine erkeğin hayatında bir kadın olmadığında tamamen aciz olacağını düşündüklerini de sözlerine eklediler.





Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Sesli Fotoğraf Röportaj
Görüntüler : Gözde Yazıcıoğlu - Çisil Piyalenin arşivi

30 Mart 2016 Çarşamba

LGBTİ dünyası hakkında doğru bilinen yanlışlar

Farklı cinsel yönelimler,çok kısa bir zaman öncesine kadar sır gibi saklanıyor, bireyler yönelimlerini özgürce ifade edemiyorlardı.O dönemlerde bu cinsel yönelimlere karşı insanların kafalarında, açıkça ifade edilmemesinden kaynaklanan yanlış profiller oluşmaya başladı. Fakat günümüzde toplum cinsel yönelimler konusunda aydınlatılmış olmasına rağmen, insanlar hala bazı yanlış bilgilere sahip olma konusunda ısrarcı;

- ''Cinsel yönelimler tedavi edilmesi gereken hastalıklardır.''


İstanbul onur yürüyüşü arşivinden
LGBTİ bireyler hakkında en yaygın doğru bilinen yanlış görüşlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda bu yanlış görüş, onlar için en onur kırıcı olanı. Cinsel sağlık ve yönelim psikologları tarafından doğuştan getirilen hormonal bir dürtü olduğu tespit edilen bir durum olmasına rağmen, insanların bu durumun bir hastalık olarak değerlendirmesi, LGBTİ bireylerinin hem ruhsal sağlığı hemde sosyal hayattaki yeri açısından oldukça rahatsız edici bir durum oluyor. Cinsel yönelimlerini keşfedip, kendilerine açıldıkları andan itibaren zaten bir kabulleniş süreci içerisinde olan bireyler, kendi durumlarına ''hasta'' gözüyle bakılmasını hissettikleri zaman sağlıklı bir şekilde geçiş ve kendini tanıma aşamalarını tamamlayamıyorlar.

- ''Cinsel yönelim, istemli bir tercihtir.''


Kişiler cinsel yönelimlerini seçmezler. Adı üstünde olduğu gibi, bu doğuştan gelen bir  ''yönelim''dir.  Seçilen, cinsel yönelimi doğrultusunda nasıl birliktelikler yaşamak, kendini topluma nasıl ifade etmek istediğidir. Her yönelimde olduğu gibi,hiç bir eşcinsel, ergenliğinde hemcinsinden hoşlanmaya karar verip, hayatını bu doğrultuda devam  ettirmiyor.


- ''Biseksüellik doyumsuzluktur.''


Spod derneği arşivinden
Her iki cinse karşı duyulmasından dolayı insanların kafasında kararsızlık ve ya doyumsuzluk olarak değerlendirilen biseksüellik, eşcinsellik gibi bir cinsel yönelimdir. Biseksüellik , bireyin aynı anda  hem erkek hem kadın sevgilisi olması durumu değildir.Biseksüeller her iki cinse aynı ölçüde ilgi duymayabilir. İki yönelimden birine sahip olma durumudur, aksi halde ikili cinsiyet ve ya cinsellik algısına yerleştirildiğinde, kararsızlık, özentilik ve ya kafa karışıklığı şeklinde anormal profilde yansıtılmış olur.

- ''
Çocuklukta yaşanan travmalar cinsel yönelimlerde farklılıklara sebep olur''



Neden heteroseksüelliğin altında yatan bir travma araştırılmazken, eşcinsellik ve ya diğer cinsel yönelimler için bu yargı kullanılır? . Çünkü, bu yanlış düşüncenin de altında cinsel yönelimlerin bir hastalık olduğu düşüncesi yatmaktadır. Bir çok insanın çocukluğunda yaşadığı travmalar olabilecekken, böyle bir genelleme yapmak oldukça yanlış olacaktır.

- ''LGBTİ bireylerin dini inançları kuvvetli değildir.''

Eşcinsel imam Daayiee Abdullah


Din, bir heteroseksüel için nasıl ilahi güç ile kendisi arasında bir bağ ise LGBTİ bireyleri için de bu durum böyledir. Cinsel yönelimler dini açıdan doğrulanmayan kavramlar olduğu düşüncesi insanları bu yanlış yargıya itmektedir. Oysa ki bireyler doğuştan getirdiği bu dürtüler ile hayatlarına devam ederken dini inançları ile de güçlü bir bağ kurabilir. Bi kişinin cinsel kimliği ve ya yönelimiyle, inançlarının karıştırılması hiç bir zaman doğru bir yargı değildir.

- '' Maskülen giyinen her kadın lezbiyendir ! ''



ABD'li lezbiyen Melanie ve Vanessa Iris Roy'un arşivinden
Toplumsal olarak kodlanan önyargılardan biri olan dış görünüş ile cinsel kimlikleri saptama her zaman bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Eşcinseller tek tip değildir. Dış görünüşüne göre bir kadının lezbiyen ve ya bir erkeğin gey olduğuna karar veremeyiz. Bu sadece insanın moda zevkiyle alakalı bir durum olduğu gibi, oldukça feminen giyinen lezbiyenler ve maskülen modayı tercih eden gey bireyler olduğunu görebiliyoruz.




- '' Bütün eşcinsel birlikteliklerde karşılıklı cins rolleri vardır''

BJ Baron ve Frankie Nelson çifti

Bu düşünce heteronormatif toplum düzeninden kaynaklanmaktadır. Bu roller her ilişkide farklılık gösterebilir. Kimi ilişkilerde cinsi kimlikleştirmeler bulunmazken, kimilerinde bir taraf erkek diğer taraf kadın rolünü üstlenir. Bu roller paylaşılabilir aynı zamanda değişkende olabilir.

- ''Bir bürokrat veya iş adamı,kadını LGBTİ bireyi olamaz''


Beşiktaş Belediye Başkanı Danışmanı Sedef Çakmak bir LGBTİ'li

Heteroseksüel bir birey'in cinsel yönelimiyle mesleği nasıl kıyaslanmıyorsa LGBTİ bireylerini böyle bir kıyaslamaya gitmek ayrımcılığa sebep olacaktır. Zaten bu düşünce toplumda var olan homofobik tutumlar sonucu ortaya çıkıyor. Oysa ki meslekler , dini inanışlar ve siyasi görüşlere cinsiyet atfetmek beraberinde başka yanlış tutumları ortaya çıkaracaktır.



Gözde Yazıcıoğlu
Tür: Foto Haber
Görüntüler : Gözde Yazıcıoğlu

24 Mart 2016 Perşembe

LGBTİ politikası

LGBTİ bireylerinin politikadaki görünürlüğü 2000'li yıllarda başlıyor ve en son gezi parkı eylemleriyle beraber faaliyet göstermeye başlayan, içinde Beşiktaş belediyesi meclis üyesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği komisyon başkanı Sedef Çakmak'ın da bulunduğu bir grup aktivistin hayata geçirdiği sosyal faaliyetlerle artış gösteriyor. Sedef Çakmak bizlere LGBTİ bireylerinin siyasi hakları ve politikadaki konumundan bahsediyor;






Türkiye'de LGBTİ hareketi 1990'lı yıllarda doğmaya başlıyor. Tanınma ve görünürlük talebiyle doğan bu hareket zamanla örgütlenerek hak mücadelesine dönüşüyor. 20 yıldır Türkiye'de var olan bir hareket olmasına rağmen toplumsal muhalefetten aldığı güçle hızlı bir büyüme gösteriyor. 

1990'lı yıllardan itibaren siyasete katılım

Sedef Çakmak'ın ofisinden
İlk olarak 18 nisan 1999 tarihli yerel seçimlerde Demet Demir, belediye meclis üyesine adaylığını koyan trans birey olarak siyasette LGBTİ bireylerinin katılımını başlatmış oluyor.Hareketin kamusal alanda görünürlüğü bu girişimlerle beraber artış gösterdikçe, işçi sendikaları ve çeşitli toplumsal kuruluşlar destek olmaya başladılar. Bu kuruluşların da desteğiyle 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza kanunu'nun ayrımcılığı yasaklayan maddesine cinsel yönelimin girmesi için önemli bir gündem oluşturulması da başarıldı.

DEHAP LGBTİ haklarını savunacağını duyurdu


Demokratik Halk Partisi (DEHAP) 2003 yılında ''cinsel yönelimlerin farkındalığındann dolayı ayrımcılığa son verilmesi'' başlığı ile partinin bu alanda LGBTİ hakları için mücadele vereceğini duyurdu. DEHAP'ın bu hareketi  bazı diğer küçük partilerin de LGBTİ haklarına destek vermesine sebep oldu. Dolayısıyla bu küçük hareketler beraberinde politikada ''LGBTİ hakları'' farkındalığının artmasına sebep oldu.

Avrupa Birliği uyum süreci

Beşiktaş Belediyesi 
Ortaya çıkan ortak talep, başta Spod (Sosyal politikalar cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim çalışmalar derneği) olmak üzere, var olan LGBTİ kuruluşları ve dernekleri tarafından milletvekilleri ve kamuoyuna iletilmesiyle uyum süreci başlamış oldu. Bu döneme kadar siyasi partilerin çok azıyla etkileşime girmiş LGBTİ hareketi önemli bir siyasi baskı grubu haline gelmeye başladı. Mecliste LGBTİ hakları ve sorunları konuşulup çözümler aranmaya başladı.
Anayasa uzlaşma komisyonu'nda BDP ve CHP milletvekilleri cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadelenin anayasada yer alması gerektiğini savunurken AKP ve MHP'nin olumlu yaklaşmaması LGBTİ hareketinin anayasal taleplerini anayasa tartışmalarının merkezine oturttu. 2012 yılında Spod ve LGBTİ bireyler Anayasa uzlaşma komisyonuna taleplerini ilettiler . Bu taleplere Avrupa parlementosundan da destekler geldi.

LGBT Siyasi Temsil ve Katılım Platformu


(Google arşivden alınımştır)
Gezi eyleminin ardından İstanbul'da bulunan LGBTİ örgütleri biraraya gelerek LGBTİ Siyasi temsil ve katılım platformu fikrini ortaya çıkardılar. Bu proje LGBTİ'lerin yerel seçimlere ilişkin bağımısz ve ortak bir tutum sergilemesi için araç oldu. Platform aynı zamanda LGBTİ haklarının mücadelesine destek veren ve yerel politikalarını güncelleştiren bir yapı oluşturdu.LGBTİ'ler bu platform aracılığı ile yaşadıkları sorunları siyasi dile dökmeyi hedeflediler. Bu hareket LGBTİ bireyler için önemli tartışmaların da önünü açtı.


Platform'da LGBTİ hareketinin izleyeceği siyasi tavrın nasıl olacağı belirlenirken aynı zaman da siyasi yapılara LGBTİ'lerin politikaya katılımının siyasetin yapısını nasıl dönüştürüleceğini anlatmak amaçlandı.Bu platform sayesinde, her siyasi görüşten LGBTİ'ler bir araya gelerek siyaset ile ilişkilenmek yolunda fikir paylaşımı yaparak yol alıyor.




Gözde Yazıcıoğlu
Tür : Multimedya haber
Görüntüler: Hande Yazıcıoğlu